Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki benzerlikler
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ortak 6 şeyler var. (Ünionpedi içinde): Ankara, Dîvân-ı Hümâyun, Osmanlı İmparatorluğu, Türk Kurtuluş Savaşı, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Türkiye cumhurbaşkanı.
Ankara
Ankara (/ˈaŋkaɾa/), Türkiye'nin başkenti ve Ankara ilinin merkezi olan şehirdir. Coğrafi olarak Türkiye'nin merkezine yakın bir konumda bulunur ve İç Anadolu Bölgesi'nde yer alır.
Ankara ve Devlet Arşivleri Başkanlığı · Ankara ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ·
Dîvân-ı Hümâyun
'''Alay Başçavuşu:''' Sadaret Alayında İnzibata Memur '''Çavuşbaşı:''' Divan Çavuşları Amiri (Adalet Bakanı) '''Beylikçi:''' Fermanların Yazıldığı Kalemin Amiri '''Amedi:''' Dış İşleri Özel Kalemi Amiri '''Büyük Tezkereci:''' Bakanlık Özel Kalemi Amiri Dîvân-ı Hümâyun (Osmanlı Türkçesi: ديوان همايون), Osmanlı İmparatorluğu'nda 15.
Dîvân-ı Hümâyun ve Devlet Arşivleri Başkanlığı · Dîvân-ı Hümâyun ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ·
Osmanlı İmparatorluğu
Osmanlı İmparatorluğu'nun 1593 yılındaki durumunu gösteren ayrıntılı bir harita Osmanlı İmparatorluğu ya da Osmanlı Devleti, resmî olarak Devlet-i Aliyye ve yine resmî olarak antlaşmalarda ve uluslararası kullanımlarda Türkiye,1856 Paris Barış Antlaşması'nın resmî Türkçe nüshasında Türkistan, İngilizce nüshasında Turkey ve Almanca nüshasında ise Türkei ismi geçmektedir.
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Osmanlı İmparatorluğu · Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ·
Türk Kurtuluş Savaşı
Türk Kurtuluş Savaşı, I. Dünya Savaşı'ndan yenik çıkan Osmanlı İmparatorluğu'nun İtilaf Devletleri'nce işgali sonucunda Mîsâk-ı Millî sınırları içinde ülke bütünlüğünü korumak için 1919-1922 yılları arasında gerçekleştirilen çok cepheli siyasi ve askeri mücadeledir. Batı Anadolu'da İtilaf Devletleri'nin harekete geçirdikleri Yunan ordusuna; güneyde Fransız ordusuna; doğuda Ermenistan'ın kuvvetlerine; İstanbul rejimine sadık milislere, feodal güçlere ve ayrılıkçılara karşı savaşılmıştır. Bu mücadelenin Batı Cephesi Yunan millî belleğine "Küçük Asya Felaketi" adıyla kazınmıştır.Jowett, S. Philip, Kurtuluş Savaşı’nda Ordular 1919-22, çev. Emir Yener, Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları, 2015. Savaş sırasında Yunan ve Ermeni kuvvetleri, bir etnik temizlik harekâtı olarak, Türk halkına karşı katliamlar, yağmalar ve tecavüzler gerçekleştirmiştir. Savaş, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurulmasıyla sonuçlanmıştır. Yunan ordusu, Megali İdea düşüncesiyle eski Yunan topraklarını birleştirmek ve ayrıca İtalyanların bölgeyi işgal etmesini önlemek amacıyla 15 Mayıs 1919'da İzmir'e çıktı. Bunun üzerine Ekim 1918'de imzalanan Mondros Ateşkes Antlaşması'ndan hoşnut olmayan ve ülkeyi kurtarmanın yollarını arayan Mustafa Kemal Paşa IX. Ordu Müfettişi sıfatıyla 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıktı ve yurt çapında topyekûn bir direniş gerçekleştirmek için işe girişti. Bu tarihte Çanakkale ve İstanbul Boğazları ve Trakya İtilaf devletlerinin; Güneydoğu Anadolu ve Akdeniz'deki Mersin, Adana, Maraş, Antep ve Urfa Fransız; Antalya ve Muğla İtalyan işgali altındaydı. Ermeniler bir yandan Doğu Anadolu'yu işgal ederken bir yandan da güneydoğudaki Fransız birlikleriyle işbirliği yapmaktaydı. Benzer bir şekilde Eskişehir, Kütahya, Amasya gibi kentlerde İngiliz askerleri bulunmaktaydı. İngiliz kabinesi ise, İmparatorluğunun önemli bir kısmı Müslüman kitleden oluştuğu için, Türkiye'nin parçalanmasının Müslüman coğrafyasında uyandıracağı huzursuzluğu göz önünde bulundurarak, Anadolu'nun parçalanmasını engellemek ve İtalya ile Fransa'yı bölgeden uzaklaştırmak amacıyla, Lord Curzon'un önerisi üzerine, 19 Mayıs 1919'da Anadolu ve Boğazlar boyunca bölge üzerinde ABD mandası teklif edilmesine karar verdi. ABD'nin bu öneriyi değerlendirme süreci sebebiyle barış müzakereleri Şubat 1920'ye kadar ertelendi. Bu dönemde Mustafa Kemal kongreler düzenleyerek halkı savaşa manen hazırlamakla ve askerî direnişi örgütlemekle uğraştı. Mustafa Kemal önce halktan oluşturulan silahlı müfrezelerle işgali yavaşlatmayı ve böylelikle kazanılan zamanla düzenli ordunun kurulmasını planlamıştı. Kuvâ-yi Milliye ile yapılan gerilla savaşı tekniği güneyde Fransızlara karşı başarılı olmuştu. Doğu Cephesi'nde ise Kazım Karabekir komutası altındaki XV. Kolordu Ermeni birliklerine karşı başarı gösteriyordu. Böylelikle Kazım Karabekir komutasındaki ordu Sarıkamış, Kars ve Gümrü'yü ele geçirdi ve 3 Aralık 1920'de Gümrü Antlaşması imzalandı. Batı Cephesi'nde ise Kuvâ-yi Milliye birlikleri Yunanları yenebilecek kabiliyette olmasa da onları oyalamaktaydı. 22 Haziran 1920 tarihinde Yunanların Gediz taarruzu, düzenli ordunun gerekliliğini ortaya koydu. Bu sırada Yunan Kralı Aleksandros, bir maymun ısırığı sonucu öldü ve Yunanistan'da Elefterios Venizelos Hükûmeti düştü. Yapılan referandum sonucu ise eski kral Konstantin sürgünden dönerek tekrar tahtına oturdu. Ve bu ani değişim sonucu olarak Yunanistan tüm itilâf desteğini kaybetti. Bu gelişme üzerine 9 Aralık 1920'de Mustafa Kemal Paşa, Batı Cephesi komutanı Ali Fuat Paşa'yı görevinden azletti ve Batı Cephesini sırasıyla Miralay İsmet Bey ve Miralay Refet Bey tarafından komuta edilmek üzere kuzey ve güney olarak ikiye böldü. 1920 yılının ortalarında ülke çapında gerçekleşen 18 iç isyanın bastırılması düzenli ordunun üstünlüğünü gösterdi. Ocak 1921'de Konstantin'in emriyle yapılan keşif taarruzu Birinci İnönü Muharebesi'nde durduruldu. Diğer taraftan İtalya ve Fransa ise I. Dünya Savaşı sırasında düşmanca tavırları olan kralın geri dönüşü nedeniyle Yunanistan'a karşı Türkiye'yi destekleme kararı alarak Sevr'in gözden geçirilmesini talep ettiler. Bu talepler sonucu toplanan Londra Konferansı'na Türkiye de davet edildi ve Ankara Hükûmeti'nin ülke çapındaki otoritesi arttı. Yunanların 23 Şubat 1921'de başlayan Londra Konferansı'ndan bir yarar sağlayamayacaklarını anlamaları üzerine 23 Mart'ta başlayan İkinci İnönü Savaşı gerçekleşti. 1 Nisan'da muharebe Türklerin zaferi ile sonuçlandı. 10 Temmuz'da Kütahya-Eskişehir Muharebeleri gerçekleşti. Muharebe sonrası Afyon, Eskişehir ve Kütahya Yunanların eline geçti ve Türk ordusu Sakarya Nehri'nin doğusuna çekildi. Savaş sonrası TBMM tahkik heyetinin cepheye gönderilmesi kararlaştırıldı. Meclis heyetinin cepheden dönüşte verdiği rapor sonrası ordunun teçhizat ihtiyacını karşılayabilmek için Tekalif-i Milliye emirleri çıkarıldı. Zaferlerini pekiştirmek isteyen Yunanlar, Sevr Antlaşması'nı kabul ettirmek amacıyla 23 Ağustos'ta taarruza kalktılar. Yunanlar Ankara'ya 50 kilometre kadar yaklaşsalar da Sakarya Muharebesi onlar için başarısızlıkla sonuçlandı. İtalya, Fransa ve Rusya'nın Ankara'ya verdikleri destek ve İtilaf Devletleri'nin Kasım 1920'den sonra Yunanistan'a uyguladıkları ambargo sonucu zaman Türklerin lehine ve Yunanların aleyhine işliyordu. Yunan birliklerini Anadolu'dan kesin olarak atmak için Mustafa Kemal Paşa 10 ay boyunca askerleri talim etti ve teçhizat ihtiyacını karşılamak için girişimlerde bulundu. Taarruzun baskın etkisiyle başarıya ulaşması sağlanacaktı. 26 Ağustos 1922'de taarruz başladı ve 30 Ağustos'ta Başkomutanlık Meydan Muharebesi gerçekleştirilerek Yunan birlikleri mağlup edildi. Geri çekilen Yunan birlikleri takip edildi ve Türk ordusu 9 Eylül 1922'de İzmir'e girdi. 18 Eylül itibarıyla Yunanlar Anadolu'dan tamamıyla silinmişti. Türk ordusu Boğazlar ve İstanbul bölgesine yönelince Çanakkale krizi denilen süreçte İtilaf kuvvetleri İstanbul'dan çekilmeye başladılar. Bunun üzerine Trakya'daki Yunan birlikleri de bölgeden çekildi. 11 Ekim 1922'de imzalanan Mudanya Mütarekesi ile fiilen biten savaş, 13 Ekim 1921'de imzalanan Kars Antlaşması ile Doğu Cephesi'yle sınırlı olmak üzere, 24 Temmuz 1923'te imzalanan Lozan Antlaşması ile ise topyekûn sona ermiştir.
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türk Kurtuluş Savaşı · Türk Kurtuluş Savaşı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ·
Türkiye Büyük Millet Meclisi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM), Türkiye Cumhuriyeti'nin yasama organıdır. 23 Nisan 1920'de Osmanlı Devleti'nin İtilaf Devletleri'nce işgaline direniş göstermek üzere kurulmuştur. Asli görevi yürütmeyi denetlemektir ve yasama erkini kullanır. "Egemenlik, kayıtsız şartsız milletindir" ilkesi, TBMM'nin varoluşunun temel dayanağını oluşturur. Halihazırda tali kurucu iktidar olan TBMM, diğer Anayasal devlet organlarından üstün değildir. Yasama yetkisi, kanun yapma yetkisidir. Yasalar Anayasa'ya aykırı olamaz. TBMM'nin Anayasa'da da değişiklik yapma yetkisi bulunsa da bu yetki de Anayasanın Başlangıç bölümünde yer alan anlayışla ve Anayasal bütünlüğe uygun olarak hareket etme ve ancak bu çerçeve içerisinde Anayasada değişiklik yapabilme ile sınırlıdır ve bu çerçevede meşruiyet kazanır. Anayasanın 6. maddesinde yer alan "Hiçbir kimse veya organ, kaynağını Anayasa'dan almayan bir Devlet yetkisini kullanamaz." ifadesiyle yasama organı olan TBMM'nin, kendinin yasal dayanağı olan Anayasa'nın bütününü veya temel ilkelerini reddederek yeni bir Anayasa yapma yetkisi yoktur. Anayasaya bağlılık yemini eden milletvekili veya partilerin bu girişimlerde bulunması, yetki aşımı ve yetki gaspı girişimi yönünden suç olan bu durum, milletvekilliklerinin meşrutiyetini sorgulanır hale getirir ve cebir kullanarak Anayasayı değiştirmeye teşebbüsten yargılanma durumu ortaya çıkabilir. Yasa ve Anayasa değişikliklerinin halka ait egemenlik haklarını da koruyan bir toplumsal sözleşme olan Anayasa'ya aykırı olup olmadığı Anayasa Mahkemesi tarafından denetlenir. Millete ait egemenlik yetkilerinin kuvvetler ayrılığı prensibi ile verilmesinin, kuvvetler ayrımının, devlet organları arasında üstünlük sıralaması anlamına gelmeyip, belli Devlet yetki ve görevlerinin kullanılmasından ibaret ve bununla sınırlı medeni bir iş bölümü ve iş birliği olduğu ve üstünlüğün ancak Anayasa ve kanunlarda bulunduğu anlamına geldiği Anayasa'nın başlangıç bölümünde belirtilmiştir. Anayasa'nın 108. maddesine göre, yasama yetkisi Türk milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisi Milletvekili genel seçimleri, beş yılda bir, serbest, eşit, tek dereceli, genel oy esaslarına göre, yargı organlarının genel yönetim ve denetimi altında yapılır. Seçilen milletvekili adayları, Anayasaya bağlı kalacağına dair Türk milleti önünde namusu ve şerefi üzerine yemin ederek 5 yıllığına TBMM üyeliği (milletvekilliği) hakkı kazanırlar. TBMM üyeleri (milletvekilleri), yasama dokunulmazlığına sahiptir.
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi · Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye Büyük Millet Meclisi ·
Türkiye cumhurbaşkanı
Türkiye Cumhuriyeti cumhurbaşkanı, Türkiye Cumhuriyeti'nin devlet ve hükûmet başkanıdır. Türkiye Büyük Millet Meclisi adına Türk Silahlı Kuvvetlerinin başkomutanlığını, Türkiye Cumhuriyeti'ni ve Türk milletinin birliğini temsil eder.
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye cumhurbaşkanı · Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Türkiye cumhurbaşkanı ·
Yukarıdaki liste aşağıdaki sorulara cevaplar
- Neye Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi görünüyor
- Ne onlar ortak Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi var
- Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki benzerlikler
Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi karşılaştırılması
Devlet Arşivleri Başkanlığı 17 ilişkileri vardır. Türkiye Büyük Millet Meclisi 368 ilişkileri vardır. Ortak 6 yılında olduğu gibi, Jaccard endeksi 1.56% olduğunu = 6 / (17 + 368).
Kaynaklar
Bu makalede, Devlet Arşivleri Başkanlığı ve Türkiye Büyük Millet Meclisi arasındaki ilişkiyi göstermektedir. bilgi ekstre edildi her makale ulaşmak için, lütfen ziyaret edin: