İçindekiler
8 ilişkiler: Çevre kirliliği, Bulaşma, Doğal çevre, Ekoloji, Sağlık, Toprak, Tortulanma, Yer altı suyu.
Çevre kirliliği
Ukrayna'daki Azofstal fabrikası Çevre kirliliği, çevrenin doğal olmayan bir şekilde insan eliyle doğallığının bozulmasıdır. Bu ekosistemi bozma eylemleri; kirlenme şeklinde tabir edilmektedir.
Görmek Çevre ıslahı ve Çevre kirliliği
Bulaşma
Bulaşma, fiziksel bedeni, doğal ortam, işyeri veya bir malzemeyi bozan, enfekte eden bir bileşen, safsızlık veya başka bir istenmeyen elementin varlığıdır.
Görmek Çevre ıslahı ve Bulaşma
Doğal çevre
Arazi yönetimi, Avustralya'daki Hopetoun Şelaleleri'nin doğal özelliklerini korurken, çok sayıda ziyaretçi için bu bölgeye erişim sağlar. Sahra Çölü'nün bir uydu görüntüsü. Dünya'daki en büyük sıcak çöl olan Sahra Çölü, kutup çöllerinden sonra gelen en büyük üçüncü çöldür.
Görmek Çevre ıslahı ve Doğal çevre
Ekoloji
1866 yılında ekoloji terimini ilk kez kullanan Ernst Haeckel. Ekoloji (— ev, — bilim) ya da doğa bilimi, canlıların hem kendi aralarında hem de fiziksel çevreleri ile olan ilişkileri inceleyen bilim dalıdır.
Görmek Çevre ıslahı ve Ekoloji
Sağlık
Yaygın kullanımda ve tıpta sağlık, Dünya Sağlık Örgütüne göre, "yalnızca hastalık ve sakatlığın olmaması değil, fiziksel, zihinsel ve sosyal açıdan tam bir iyilik halidir".
Görmek Çevre ıslahı ve Sağlık
Toprak
küçükresim Toprak, bitki örtüsünün beslendiği kaynakların ana deposudur. 1 cm toprak ortalama olarak 1000 yılda oluşur. Toprak üzerindeki ölü bitkileri yakmak toprağa çok büyük zararlar verir ve toprağı verimsizleştirir.
Görmek Çevre ıslahı ve Toprak
Tortulanma
Rhône Nehri akıntı içinde Cenevre Gölü Çökelme veya tortullanma, doğal oluşumlu bir materyaldir ki bu materyal kötü havadan dolayı aşınma ve erozyon sürecinde bozulur.
Görmek Çevre ıslahı ve Tortulanma
Yer altı suyu
Yer altı suyu; birçok şehrin, havzanın ve sanayi tesisinin su ihtiyacını karşılamak üzere faal durumda olan doğal su kaynağıdır. Yeryüzüne düşen yağışların bir bölümü bitkiler tarafından tutulmakta, bir bölümü toprak tarafından emilmekte, bir bölümü yüzeysel akıma geçerek akarsulara kavuşmakta, bir bölümü de yüzeyden alta doğru sızarak muhtelif derinliklerde kayaların çatlaklarında, çeşitli boyuttaki kum, mil ve çakıl gibi malzemelerin arasındaki boşluklarda depolanmaktadır.