Logo
Ünionpedi
İletişim
Google Play'den alın
Yeni! Android™ cihazınızda Ünionpedi'yı indirin!
Ücretsiz
Tarayıcıdan daha hızlı erişim!
 

Kalsiyum karbonat

Endeks Kalsiyum karbonat

Kalsit mineralinin kristal yapısı Kalsiyum karbonat, halk arasında kireç taşı olarak bilinen bir tür kimyasal bileşiktir.

24 ilişkiler: Antiasitler, Denizkabuğu, Entalpi, Hidroklorik asit, Kalsit, Kalsiyum, Kalsiyum oksit, Kalsiyum sülfat, Karbon, Karbondioksit, Kayaç, Kireç taşı, Magnezit, Mürekkep balığı, Mürekkep balığı kemiği, Mermer, Oksijen, Okyanusların asitlenmesi, Polivinil klorür, Sülfürik asit, Soya, Tıp, Tebeşir, Traverten.

Antiasitler

Antiasitler, yüksek asit salgısı ile kendini gösteren mide rahatsızlıklarının (mide yanması, ekşime, şişkinlik, hazımsızlık), dispepsi, gastrit, mide ve duodenum ülserleri, reflü gibi hastalıklarda, bulguya yönelik sağaltımda kullanılan ilaçlardır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Antiasitler · Daha fazla Gör »

Denizkabuğu

Denizkabukları Deniz kabukları, deniz salyangozu, midye, istiridye, denizdişi gibi kabuklu yumuşakçaların deniz kıyılarına vuran kabukları.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Denizkabuğu · Daha fazla Gör »

Entalpi

Entalpi, maddenin yapısında depoladığı her türden enerjilerin toplamıdır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Entalpi · Daha fazla Gör »

Hidroklorik asit

Hidroklorik asit, hidrojen ve klor elementlerinden oluşan, oda sıcaklığı ve normal basınçta sıvı halinde bulunan kimyasal bir bileşik.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Hidroklorik asit · Daha fazla Gör »

Kalsit

Kalsit Kalsit, kimyasal formülü CaCO3 olan kristalleşmiş kalsiyum karbonat.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kalsit · Daha fazla Gör »

Kalsiyum

Kalsiyum, toprak alkalileri grubundan metalik bir element.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kalsiyum · Daha fazla Gör »

Kalsiyum oksit

280px Kalsiyum oksit (CaO) ya da sönmemiş kireç geniş bir kullanım alanı bulunan bir çeşit kimyasal bileşiktir.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kalsiyum oksit · Daha fazla Gör »

Kalsiyum sülfat

Kristal suyu içeren kalsiyum sülfat (CaSO4.2H2O), alçı taşı (jips) olarak adlandırılır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kalsiyum sülfat · Daha fazla Gör »

Karbon

Karbon, doğada yaygın bulunan ametal kimyasal element.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Karbon · Daha fazla Gör »

Karbondioksit

Karbondioksit, kovalent bağlı bir karbon ve iki oksijen atomundan oluşan moleküle sahip, normal koşullarda gaz halinde bulunan bileşiğin adıdır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Karbondioksit · Daha fazla Gör »

Kayaç

Amerika Birleşik Devletleri'nin Colorado Springs kentinde yer alan Garden of the Gods adlı parktaki ''Balanced Rock''. Kayaç, çeşitli minerallerin veya mineral ve taş parçacıklarının bir araya gelmesinden ya da bir mineralin çok miktarda birikmesinden meydana gelen katı birikintilerdir.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kayaç · Daha fazla Gör »

Kireç taşı

Kireç taşı ya da kalker; kireç elde etmekte kullanılan, kalsiyum karbonat tuzundan oluşan tortul bir kayaçtır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Kireç taşı · Daha fazla Gör »

Magnezit

Magnezit Magnezit, magnezyumun başlıca filizlerinden biri.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Magnezit · Daha fazla Gör »

Mürekkep balığı

Mürekkepbalığı, Kafadanbacaklılar (Cephalopoda) sınıfının, Onkollular (Decapodiformes) grubundan denizlerde yaşayan bir yumuşakça. Hepsi ayrı eşeylidir. Solungaç solunumu yaparlar. Ağız bölgesinden çıkan 10 adet kolları vardır. İki kolu diğerlerinden daha uzundur. Dinlenme halinde içe çekilmiş olan bu kollarını avlarını yakalamak veya korunmak amacıyla ileri doğru fırlatırlar. Kollarının iç yüzeylerinde çok sayıda vantuz (emeç) bulunur. Vantuzların içleri dişli boynuzsu yapılarla bezenmiştir. Ilıman ve sıcak denizlerin kıyı sularında bol rastlanırlar. Boyları 17 cm ile 17 metre arasında değişen türleri vardır. Çoğu 50–60 cm arasındadır. Türkiye'de Akdeniz kıyılarında avlanırlar. Yırtıcı hayvanlardır. Balık, karides, yengeç ve diğer yumuşakçalarla beslenirler. Bazen balık sürülerine dalar veya ufak mürekkepbalığı kolonilerini takip edip karınlarını doyururlar. Mürekkepbalığı, avına arkasından yaklaşıp omuriliğini ısırarak kopartır ve felç etmek suretiyle öldürür. Bazen her avdan sadece bir ısırık alıp dinlenmeye çekilir. Vantuzlu dokunaçlarıyla avlarını yakalar, kollarıyla da ağza götürürler. Mürekkepbalıkları olağanüstü bir beyin, heyecan hissi, hassas bir koku alma duyusu, oburluğa varan bir tat alma duyusu ve çok hassas gözlere sahiptir. İri gözlerinde 70 milyon görme hücresi vardır. Görüş alanları 360 dereceyi bulur. Arkalarını da rahatça görebilirler. Karanlık sularda koku alma duyusuyla avlarını tespit ederler. Sinir sistemleri tarafından kontrol edilen ve kromotofor denen renk değiştirme hücreleriyle her ortama kamufle olurlar. İridosist (?) denen deri hücreler de ışığı yansıtarak renk değiştirmeye yardımcı olurlar.Pusuya yattıklarında kuma gömülerek kendilerini gizlerler. Yanlarından bir av geçtiği zaman, uzun iki dokunacını ileri fırlatarak vantuzlu uçlarıyla avını yakalar, diğer kollarıyla da ağızlarına götürürler. Ağızlarında papağan gagasına benzeyen güçlü öğütücüleriyle bir yengeç kabuğunu veya balık kafasını rahatça öğütürler. Büyük bir mürekkepbalığı, sert ve sağlam gagasıyla kalın çelik telleri bile ısırıp koparabilir. Tükürüğü bazı hayvanlar için öldürücü zehir tesiri yapar. Sırt derilerinin altında küçük boynuzsu bir kabuk bulunur. Gözenekli olan bu kabuğun içi hava ile doludur. Özgül ağırlığı sudan azdır. Bunun sayesinde suda alçalıp yükselirler. Ayrıca vücuda destek ve hafiflik sağlar. Kaslar için de önemli bir bağlanma alanıdır. Kan dolaşım sistemleri kapalıdır. Solungaçları manto boşluğundadır. Bütün gövdeleri tek bir yüzgeçle çevrilidir. Yüzgeçlerinin yardımıyla ağır ağır yüzer ve gövdelerini döndürebilirler. Etki ve tepki sistemiyle de hareket edebilirler. Bunun için, manto boşluğuna alınan suyu, ağzı öne doğru olan karın kısmındaki huniden dışarı doğru fışkırtırlar. Suyun huniden dışarı itilmesiyle meydana gelen tepkiyle, hızla ileri-geri kaçarlar. Su püskürttüklerinde 37 km hıza ulaşırlar. Mürekkepbalığı saldırıya uğradığı zaman, mürekkep kesesinden suda dağılmayan ve ana hatlarıyla mürekkepbalığının vücut şeklini andıran koyu renkli bir sıvı püskürtür. Aynı zamanda mürekkepbalığının rengi açık bir hal alır. Böylece hayvanın püskürttüğü ve kendi şeklini alan mürekkep bulutu kendisinden daha fazla görünerek hasmını aldatır. O sırada da kendisi jet sistemiyle hızla oradan kaçar. Mürekkepbalıkları bazen de suda hızla yayılan ve hiçbir şey görünemeyecek şekilde bir duman bulutu oluşturan bir çeşit mürekkep fışkırtırlar. Askeri tabirle, kendileriyle hasımları arasında bir sis perdesi oluştururlar. Saldırgan bu durumda hiçbir şey göremez. Aynı zamanda koku duyusunda da kısmi bir felç olur. Mürekkepbalığı bu kargaşada hızla oradan uzaklaşır. Mürekkep kesesi bazı türlerde, içleri ışık verici bakterilerle dolu keseciklerle beraber çalışır. Böyle olanlarında dışarı püskürtülen mürekkep bir ışık patlaması gibi olacağından hasmının gözü kamaşır. En büyük düşmanları kedibalığı, köpekbalığı, foklar ve balinalardır. Mürekkepbalıkları yumurta ile çoğalırlar. Üreme dönemlerinde vücutları zebra gibi koyu çizgilerle süslenir. Eşler birbirlerine sarılarak saatlerce suda sürüklenir. Yumurtaların döllenmesi dişinin manto boşluğunda olur. Döllenmiş kapsüllü yumurtalar, tek tek veya mukusla örtülü kümeler halinde dişi tarafından bir yere yapıştırılır. Yaz aylarında kıyılara kadar yaklaşıp, yumurtalarını taşların, yosunların arasına bırakırlar. Bunları, çıkardığı mürekkeple siyaha boyar ve kara üzüm salkımını andırır şekilde çoğunlukla bir araya getirirler. Bu yumurta topluluklarına deniz üzümü de denir. Gelişme metamorfozsuzdur. Yumurtadan çıkan 12 mm boyundaki yavrular ergine benzerler. Doğar doğmaz mürekkep salabilirler, kuma gömülüp avlanabilirler. Derin deniz diplerinin daimi karanlıklarında ışıldayan mürekkepbalıkları da mevcuttur. Işık üreten organları fener görevi yaparlar. En küçük yetişkin mürekkepbalığının boyu 1 cm kadardır. Şimdiye kadar ölçülmüş olan en büyük mürekkepbalığı ise 1888'de Yeni Zelanda'da karaya vurmuş olan 19 metre uzunlukta bulunan ve ağırlığı bir tonu aşan bir mürekkepbalığıdır. Boyunun % 90'ını kolları meydana getirmektedir. Dev mürekkepbalıkları tam bilinmeyen yaratıklardır. Çünkü zamanlarının çoğunu derin ve karanlık sularda geçirirler. Derinlerde, Yeni Zelanda'da yakalanandan daha büyüklerinin bulunduğuna dair bazı ipuçları mevcuttur. İspermeçet balinaları mürekkepbalıklarına çok düşkündür. Balina gemileriyle avlanan bazı İspermeçet balinalarının vücutlarında vantuz yaraları görülmüştür. 15 metrelik bir mürekkepbalığı mücadele anında 10 cm çapında vantuz yarası bırakır. Halbuki balinalarda 26 cm çapında vantuz yaralarına rastlanmıştır. Mürekkepbalıklarının mürekkepleri yüzyıllarca sanatkarlar tarafından yazı ve çizimde kullanılmıştır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Mürekkep balığı · Daha fazla Gör »

Mürekkep balığı kemiği

Sepia'ya ait bir mürekkep balığı kemiği Mürekkep balığı kemiği, Sepiidae familyası üyelerinin tamamında bulunan sert, kırılgan bir iç yapı.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Mürekkep balığı kemiği · Daha fazla Gör »

Mermer

Mermer General Carrera Gölü, Şili suda oluşmuş mermer kayalık Türk mermeri Celsus Kütüphanesi, Efes Taj Mahal, Agra, Hindistan mermer yapı Finike Mermer Ocağı Görüntüleri Artemis heykeli, Efes Herakleion Arkeolojik Müzesi, damarlı mermer amfora, Yeni saray dönemi (1500-1450 M.Ö.) Mermer sütunlar, Ayasofya Mermer sütunlar Mermer, metomorfizma olayı sonucunda kalker ve dolomitik kalkerlerin yeniden kristalleşmesiyle meydana gelmiş bileşimdir.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Mermer · Daha fazla Gör »

Oksijen

Oksijen atom numarası 8 olan ve O harfi ile simgelenen kimyasal elementtir. Oksijen ismi Yunanca ὀξύς (oksis - "asit", tam anlamıyla "keskin", asitlerin acı tadı kastedilir) ve -γενής (-jenēs) ("üretici", tam anlamıyla "sebep olan şey") köklerinden gelmektedir, çünkü isimlendirildiği zamanlarda tüm asitlerin oksijen içerikli olduğu sanılırdı. Standart şartlar altında, elementin iki atomu bağlanarak çok soluk mavi renkte, kokusuz, tatsız, diatomik yapıdaki, formülüne sahip dioksijen gazını oluşturur. Oksijen periyodik tablodaki kalkojen grubunun üyesidir ve neredeyse diğer tüm elementlerle kolayca bileşik (başta oksitler olmak üzere) oluşturabilecek, büyük ölçüde reaktif olan bir ametaldir. Oksijen güçlü bir oksidanttır ve tüm elementler içinde ikinci en yüksek elektronegatifliğe sahiptir (sadece florun daha yüksek bir elektronegatifliği vardır). Kütlesel olarak, hidrojen ve helyumdan sonra evrende en bol bulunan elementtirEmsley 2001, p.297 ve yerkabuğunda en bol bulunan elementtir, bu kısmın kütlesinin neredeyse yarısını oksijen oluşturur. Serbest oksijen, sudan oksijen elde etmek için Güneş ışığını kullanan bazı fotosentetik organizmalar olmadan Dünya üzerinde bulunamayacak derecede fazla reaktiftir. elementi bu organizmalar evrildiğinde, yaklaşık olarak 2.5 milyar yıl önce, atmosferde birikmeye başladı. Diatomik oksijen gazı hacimsel olarak havanın %20.8'ini oluşturur.Cook & Lauer 1968, sf.499. Suyun kütlesinin %88'i oksijendir, bu yüzden canlı organizmaların kütlesinin büyük bir kısmını oksijen oluşturur. Organizmalardaki hem organik (proteinler, yağlar ve karbonhidratlar) hem de inorganik (dış iskelet, dişler ve kemikler) neredeyse tüm ana moleküllerin yapısında oksijen bulunur. Element halindeki oksijeni; siyanobakteriler, Algler, bitkiler üretir ve tüm kompleks yaşam biçimlerindeki canlılar hücresel solunumda kullanır. atmosferde birikmeye başlamadan önce, Dünya üzerinde evrimsel sürecin erken dönemlerinde dominant olan zorunlu anaerob organizmalar için oksijen toksik etki gösterir. Oksijenin başka bir formu (allotrop) Ozon, biyosferin morötesi radyasyondan korunmasına yüksek irtifadaki ozon tabakası yardımcı olur, ancak yeryüzüne yakın yerlerde hava kirliliğinin yan ürünü olarak çevreyi kirletici özelliği de bulunmaktadır. Daha yüksekte alçak Dünya yörüngesi irtifasında kayda değer miktarda atomik oksijen bulunur ve uzay araçlarında erozyona neden olur. Oksijen, sıvılaştırılmış havanın ayrımsal damıtılmasıyla, zeolitlerin basınç salınım adsorpsiyonu ile kullanılarak oksijenin havadan ayrılarak yoğunlaştırılmasıyla, suyun elektroliziyle ve diğer yollarla endüstriyel olarak üretilir. Oksijenin kullanım alanları arasında çelik, plastik ve tekstil üretimi; roket yakıtı; oksijen terapisi; ve hava taşıtlarında, denizaltılarda, insanlı uzay uçuş programlarında ve dalgıçlıkta yaşam destek üniteleridir.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Oksijen · Daha fazla Gör »

Okyanusların asitlenmesi

alt.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Okyanusların asitlenmesi · Daha fazla Gör »

Polivinil klorür

Polivinil klorür, (Genelde kısaltılmış olarak PVC diye kullanılır.) oldukça geniş kullanım alanı olan bir plastik polimer.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Polivinil klorür · Daha fazla Gör »

Sülfürik asit

Sülfürik asit, H2SO4, güçlü bir mineral asididir.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Sülfürik asit · Daha fazla Gör »

Soya

Soya (Glycine max), baklagiller (Fabaceae) familyasından 1 - 1,5 m boyunda, kısmen sarılıcı, dallanmış, bir yıllık, Çin ve Japonya'da geniş ölçüde ziraati yapılan bir bitki.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Soya · Daha fazla Gör »

Tıp

değneğe sarılı yılanla. Bu sembol şu anda da birçok tıbbi kuruluş tarafından kullanılmaktadır. Tıp, sağlık bilimleri dalı.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Tıp · Daha fazla Gör »

Tebeşir

Çeşitli tebeşirler Karatahta tebeşiri, gerçek tebeşirden yapılmamaktadır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Tebeşir · Daha fazla Gör »

Traverten

Pamukkale Denizli'de bir Traverten Ocağı Traverten, basınç altında, bünyesinde erimiş karbondioksit bulunan yeraltı suları, geçtikleri bölgelerdeki kalsiyum karbonatı (CaCO3) eriterek taşır.

Yeni!!: Kalsiyum karbonat ve Traverten · Daha fazla Gör »

Yönlendirmeleri burada:

CaCO3.

GidenGelen
Hey! Biz artık Facebook'ta vardır! »